Mideye seslenme eden Güneydoğu Rum mutfağı, göz sağlığına olumsuz ağırlık ediyor

Mideye hitap eden Güneydoğu Rum mutfağı, göz sağlığına inatçı kalın ediyor

Çocuklukta alınan kilolar ileriki yaşlarda ayn sağlığını tetikliyor

DİYARBAKIR – Diyarbakır’da, Memorial Hastanesinde işyar Op. Dr. Sarih Ekmekçiler, şeker hastalığı hastalığıyla birlikte gözlerde oluşan hasara ilgi çekerek, “Maatteessüf bu bölgede dolmalarımız, kebaplarımız, ekmeğimiz çokça kilolu ve o yüzden dahi hastalarımız diyetlerine dikkat edemiyorlar. Bölgesele adına daha çok bu hastalara Akdeniz iklimi şeklinde beslenmelerini öneriyoruz” uyarısında bulundu.

Op. Dr. Sarih Ekmekçiler, şeker hastalığı hastalığının, böbrekten sonra etkilediği ikinci organın göz olduğunu söyledi. Şeker hastalığının tip1 ve tip2 olduğunu hatırlatan Dr. Ekmekçiler, “Tip1 hele dinç yaşlarda başlıyor ve insüline bağımlı hastalarımız. Tip2 ise en sık gördüğümüz takım ve özelikle ilerleyen yaşlarda kilogram alımına bağlı ve genetik eğilimle 40’tan sonradan başlayan tıpkı hastalık. Bizi bildirme haddinden fazla yoranda tip2, rahatsız sayısı çok fazla ve çokça şeker hastalığı hastalıklarının farkında değiller. Şeker Hastalığı dakikasında göze vurmuyor esasen. Antlaşma içre ve tafsilatlı müddet sonra hücre hasra vermeye başlıyor” dedi.

“Şeker hastalarına göveri ağırlıklı beslenmelerini öneriyoruz”

“Özelikle şekerin beşinci yılından sonraları yavaş yavaş ayn ağ tabaka dokularında zaman damarlarında geçmiş patlamalar anevrizmalara daha sonrada sızıntılar ve ödemler yapıyor” diyen Dr. Ekmekçiler, “Hasta şeker tanısı aldıysa banko tek şikayeti olmazsa dahi senede hele nokta kontrolünü istiyoruz bilcümle hastalarımızdan. Bölgede pirinç, paketlemek ağırlıklı besleniliyor. Şeker hastalarına göveri ağırlıklı beslenmelerini öneriyoruz. Bol salata, sık nöbet şekliyle beslenmeyi öneriyoruz. Maalesef bu bölgede dolmalarımız, kebaplarımız, ekmeğimiz çok yavaş ve o yüzden de hastalarımız diyetlerine dikkat edemiyorlar. Lehçe kendisine imdi bu hastalara Akdeniz iklimi şeklinde beslenmelerini öneriyoruz” ifadelerine saha verdi.

Bölge insanın akıntı etmeyi haddinden fazla sevmediğini aktaran Dr. Ekmekçiler, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Hele bile eş hastalarımız on paralık sevmiyor. Mutlak günde sabahleyin aynı saat tutum. Hastalarımızdan kilolu spor istemiyoruz. Bunlarla şekerlerini düzenleyebiliyorlar. Akıbet yıllarda kilogram alımına ilişkin namına şeker hastalığı az çok arttı. Çocuklarımızda, bu yaşta kilogram aldığı ant çocukluk kiloları ileriki yaşlarına bile taşınıyor ve obezite arttığı içre henüz er yaşta tip2 dediğimiz diyabetlerle karşılaşabiliyoruz.”

Nezif ve hasar yıllar süresince oluştuğunu kaydeden Dr. Ekmekçiler, “Tutkun hangi büyüklüğünde er şekere yakalanırsa o büyüklüğünde ayrıntılı müddet şekere maruz kalıyor ve şeker hastalığı tip2 dediğimiz olaya imdi rastlıyoruz ileriki yaşlarda. 40’lı yaşlarda hastalarımız pekâlâ kilolarına çok özen etmelerine, obeziteden kaçmalarına dilek ediyoruz. Şeker Hastalığı, adı üzere tatlı tıpkı çor değil, umum aksine çok ciddiye alınması müstelzim, önemsenmesi müstelzim benzeri çor. ve hayat şartlarımızı değiştirip detaylı çağ sürdürmemiz müstelzim benzeri hastalık. Multidisiplinel dediğimiz tek cins doktor ile değil, endokrin doktoru, göz doktoru, böbrek doktoru ihtisas doktoru hepsiyle bu arada gitmesi müstelzim ayrımsız genişlik. Zira seçme organı etkiliyor” şeklinde konuştu.

Share: