Türkiye’nin ilk milli parkı Yozgat Çamlığı özellikle girmek için, Aydıncık ilçesindeki Kazankaya kanyonu ile Çayıralan, Akdağmadeni, Saraykent, Kadışehri, Çekerek, Aydıncık ilçelerini havi ormanlık alanlar, natür sporuyla ilgilenenlerin rabıta odağı oldu. Sonuç yıllarda çevre illerden gelen natür sporları ve trekking kulübü üyelerine yerli sporcular de karışma adına doğa sporları etkinliklerine bitmeme ediyor.
Doğa sporları ve trekkingcilerin uğrak yeri olmaya bitmeme eden Türkiye’nin önceki milli parkı Yozgat Çamlığı ile birlikte ayrıksı ormanlık alanlarda yer illerden mevrut gruplar, kış ve yaz aylarında yaptıkları doğa yürüyüşleriyle domestik düzeyde da oluşumlara bozukluk oldu.
ÇAMLIKTA PİKNİK VE SPOR
1600 rakımlı Yozgat Çamlığı’nın etekleri dokunaklı namına piknik alanı kendisine birlikte kullanılıyor. Kış aylarının başlamasına rağmen albeni sıcaklıklarının mevsim normallerinin üzerinde seyretmesini vesile bilenler, soluğu çamlıkta alıp piknik yapmaya devam ediyor. Yozgat TEMA İl Temsilcisi Abdülkadir Karaduman, farkındalık etkinliklerini takkadak Yozgat merkezde değil, Yozgat’ın bir nice ayrımlı noktasında yaptıklarını söyledi. Karaduman, “Akdağmadeni’nden Çayıralan’a, Çayıralan’dan Yozgat çamlığına kadar çokça serbest coğrafyada bu gibi farkındalık etkinlikleri yapıyoruz. Şu an biz Yozgat merkezindeyiz ama bu etkinliğe katılan elden merkezdeki eşhas değil. Burada Yozgat’ın birçok ayrımlı noktasından ya da üniversitede okuyup ayrımlı şehirlerden olan arkadaşlarımız var” dedi.
“TÜRKİYE SEÇKIN YIL CİDDİ ANLAMDA VERİMLİ TOPRAKLARINI KAYBEDİYOR”
Karaduman, dünyada ve Türkiye’birlikte aşınım aynı gerçeği bulunduğunu, erozyonla angajmanlı kişilerin farkında olmasının, toprağa cemaat çıkmasının çokça yetişkin olduğunun altını çizdi. Karaduman, “Çünkü yerey bizim esasen hayat çeşitliliğimizdir, aynı biyolojik çeşitliliğin başlangıcıdır diyebiliriz. Eğer biz dirim bilimsel çeşitliliği çokça elan aşkın çeşitlendirdiğimiz devir, artırdığımız antlaşma yanı sıra dirim çeşitliliği oluyor. Dirim çeşitliliği bile bizim amacıyla şu noktada şanlı; tığ, gıdadan ilaçlara kadar çok degaje alanda doğadan elde ettiğimiz ürünleri kullanarak hayatımıza uyguluyoruz. Dolayısıyla bizim, bu noktada hayat kalitemizin henüz dolgunca artması üzere toprağa topluluk çıkmamız gerekiyor. Baktığımız zaman üstelik maalesef Türkiye her yıl kilolu anlamda bol topraklarını kaybediyor” diye niteleyerek konuştu.
“DOĞAYA KARŞI BİR BAĞI SIFIR İNSAN DOĞAYI KORUMUYOR”
TEMA İl Temsilcisi Karaduman, ağaç dikmenin yanı sıra doğayla ağır ezgi yaşamanın öğrenilmesi gerektiğine aksan yaparak, açıklamasını şöyle tamamladı:
“Hemen tabiat yürüyüşü değil, bununla angajmanlı, kişilerde tıpkısı bilinç uyanması için çalışmalarımız, stant çalışmalarımız birlikte oluyor. Arkadaşlarımızla beraber stant açtık. Orada iki amacımız vardı. Bir Numara namına, bu bilincin yetişkinler bile uyanması. İkincisi de esasen işin en anne noktası; bu doğayı sevmeyen, doğaya alın makul bire bir büyü olmayan kayırıcı doğayı korumuyor. Tığ, burada, hoşur çocuklarda huy sevgisini oluşturabilmemiz için oyunlarla doğayı aşılayabilecek etkinlikler geliştirdik. Yalnız bu dahi değil, Mekân Günü’nde ya dahi yılın belli zamanlarında yararsız cem etkinliklerimiz oluyor. Yapmış olduğumuz etkinliklerde mihrak bekçi doğaya değer katması, doğaya kâr sağlaması. Bu kapsamda Yozgat’ta haddinden fazla farklı etkinlikler yapıyoruz.”
