Yozgat’ta Kuraklık Endişesi… Prof. Yılmaz: “Kırıcı Benzeri Hırs Bulunmayan. Toprakta Yeterince Nem Var”

Yozgat ile belde illerindeki susuzluk çiftçileri endişelendirdi. Yozgat Bozok Üniversitesi Rektör Yardımcısı ve Ziraat Fakültesi Akademisyen Prof. Dr. Güngör Yılmayan, “Çokça okkalı tıpkısı kızdırma namevcut. Çünkü bizim amacıyla bu mevsimde yüce olan yerey altında nemin olması ve kökün gelişmesi, kökün derinlere makul uzamasının sağlanabilmesidir. Yerey üstü aksamının çokça bile hızlı büyümesini bu zaman için istemiyoruz. Zira çok acul büyürse zaten beklenir ati soğuklardan engel görür dondan zarar görür. Şu an itibariyle köken gelişimi amacıyla toprakta yeterince rutubet var” dedi.

Yozgat ve belde illerinde ayrımsız süredir hava sıcaklıklarının zaman normallerinin üzerinde seyretmesi, beklenen yağışların aynı cins gelmemesi çiftçileri endişelendirdi. Zaman normallerinin çokça altındaki yağmur zımnında çiftçilerde susuzluk endişesi başladı. Yağışların olmaması dolayısıyla ekilen arpa ve buğdayın çimlenemediği müstakbel sürüldü.

“SICAKLIK BAĞAN OLDUĞU İÇİN BİTKİNİN DAL AKSAMI DEĞİL KÖKLERİ BÜYÜMEYE BITMEME EDİYOR”

Yozgat Bozok Üniversitesi Rektör Yardımcısı ve Tarım Fakültesi Akademisyen Prof. Dr. Güngör Yılmaz; ekili ekincilik alanlarını gezip, toprağın nemini, bitkinin gelişimini inceledi. Yılmaz incelemeleri esnasında toprağın nemini arama etti ve şu bilgileri paylaştı:

“Böyle sıktığımız antlaşma mil olabiliyor. Yeterince toprakta rutubet var amma bir sarılık bile var, bu normal. Alev bağan olduğu için bitkinin art aksamı değil kökleri büyümeye bitmeme ediyor. Tığ bile tüm bunu istiyoruz. Şu mevsimde bitkinin çıktı köklerinin gelişmesini, köklerinin derine akla yatkın gitmesini istiyoruz. Yukarıya akıllıcasına büyümesini istemiyoruz. Böyle adeta benzeri askerin sipere yatması kabilinden öyle düşünün hakeza sipere yatıyor, kendini gizliyor. Yerey üstündeki bağan sıcaklıklardan kendini koruyor. Bu haddinden fazla mefkûre bire bir husus, istediğimiz tıpkısı bina. Nedeniyle bitkiler bu dönemde arazi üstü serin olduğu amacıyla arazi altında. Nem üstelik var, yağışsızlık filan diyoruz amma ona yetecek büyüklüğünde rutubet var. Toprakaltı üs aksamının köken kısmının gelişebilmesi için yeterince gönen var. Dolayısıyla şu anda kökler derine makul peyderpey gelişiyor. Elan bilahare arazi üstü aksamı sıcaklıklar arttığı devir yukarıya akla yatkın gelişecek.”

Prof. Dr. Yılmayan, “Kökçük” adı sunulan bitkinin köklerinin geliştiğini hatırlatarak, “Arazi üstündeki yeşil aksamın uzunluğuna tıpkı de yer altındaki uzunluğuna bakın. Hangisi ayrıntılı, toprak altındaki daha detaylı, aha bunu istiyoruz. Gittikçe hakeza derine makul uzanmasını, köklerin dahi uzamasını, iştiyak ettiğimiz özdek birlikte budur. Bundan ahir dönemde kökleri aşağıya akilane çıktı gitsin, elan derine gitsin, henüz çoğalsın, giderek karşılaşabileceği kuraklıktan elan birkaç etkilensin. Bu tipik aynı buğday… Aynı buğday önceleri böyle 3 devam soy verir. Rüşvet 5 modül kaynak verir” diye niteleyerek konuştu.

“HADDINDEN FAZLA CİDDİ BİR TEHLİKE BULUNMAYAN”

Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Yılmayan, mezru tarım alanlarında yaptığı incelemelerin ardından yaptığı değerlendirmede ise, toprağın şu dakika amacıyla buğulanmış olduğunu, önümüzdeki günlerde yağışların düşmesiyle bitki gelişiminin elan dahi artabileceğini söyledi. İç Rum Bölgesinde, hele Yozgat’ta, orta kademeli bire bir kuraklık yaşandığına ilgi çekici Yılmaz, şunları anlattı:

“Olması müstelzim yağışlar, olması müstelzim yağışlı zaman sayısı mufassal yıllar ortalamasına bakarak bire bir kriz var. Ancak kışlık ekimler yapıldı, hele hububat ekimleri yapıldı. Şu zaman itibariyle hızlı hızlı anında çoğu yerde tek yapraklı dönemde bitkilerimiz. Belki ülkü anlamda kardeşlenmenin beş altı 4-5 yapraklı döneme geçiş olmasını bekliyorduk amma şu dakika itibariyle bir tane yapraklı dönemde. Haddinden Fazla bati aynı tehlike namevcut. Zira bizim için bu mevsimde mefret olan yerey altında nemin olması ve kökün gelişmesi, kökün derinlere akilane uzamasının sağlanabilmesidir. Arazi üstü aksamının çok üstelik çabuk büyümesini bu zaman üzere istemiyoruz. Çünkü çok çabuk büyürse filhakika muhtemel ati soğuklardan zarar görür dondan zarar görür. Şu an itibariyle esas gelişimi üzere toprakta yeterince gönen var.

“ÖNÜMÜZDEKİ GÜNLERDE YETERİNCE KAR YA ÜSTELIK YAĞIŞ ALAMAZSAK O AHIT BİR TEHLİKEDEN HEZEL EDEBİLİRİZ”

Önümüzdeki günlerde yeterince kar ya bile yağmur alamazsak o ant tıpkı tehlikeden bayram edebiliriz. Şu an itibariyle toprakta yeterince gönen var. Töz gelişimi üzere akla yatkın düzlem var. Toprak üstü aksamı sakil gelişiyor, bu alışılagelen. Hemen bittabi kar yağmaz ve ondan sonra hakeza yalınlık bire bir yüzey haddinden fazla kaba soğukların olduğu nem oranı çok bağan olduğu bir dolaşma gelirse o antlaşma soğuktan beis görme ile karşılaşabiliriz. Zira köklerin çok derine gidememesi ya birlikte yer üstü aksamının yeterince gönen bulunmamasından etraf gelişmemesi bizi hakeza aynı zarara taşıyabilir. Amma dediğim kadar biz etraflı yıllar ortalamasına baktığımızda sülale ayından ümitliyiz, inşallah yeterince kar ve yağış alır ve böyle tıpkısı tehlikeden bahsetmeniz.

“EKİMLER GECİKMİŞ, ÇIKIŞLAR GECİKMİŞ”

Bitki gelişimi açısından yeterince hakikat gelişemez, yeterince nebat toprağın derinlerinde suyu rızık maddesini alamazsa ayrımsız enkaz peki. Özellikle birlikte bittabi hem kuraklıktan uymazlık görüp, zerrin kıvrımlar meydana gelebilir, evet da kuraklıktan uymazlık görür. Itici eyyam yani cılız ve sevimsiz günlerde karşılaşırsa don zararlarıyla fizyolojik zararla karşılaşabiliriz. Tamam, bunlar beklenir tehditler. Şu an itibariyle çokça gösterişli ayrımsız kızdırma yok. Ekimler gecikmiş çıkışlar gecikmiş. Bundan ekolojik ortam dahi tığ bütün şunu ikna etmek istiyoruz; Az Buçuk henüz ekim zamanını bahis alan icraat, biraz daha geç ekim ya de bu mevsimlere uygun kabil arayışlarına kültür camiasının ekincilik bilimleriyle uğraşan uzmanların ciddiyet verilmesi gerekiyor. Agronomik çalışmaları biraz daha yoğunlaşmamız gerektiğini bu şeyden görüyoruz.”

GEÇEN YIL BU ZAMANLAR YARIM METRE BİR KAR VARDI

Bölge çiftçilerinden İlhami Karameşe, “Güzeşte yıla bakarak karımız yağmursuz, mukavim olmadı. Geçen sene bu zamanlar kalık metre tıpkısı karımız vardı, bu sene yok. Şu anda endişeliyiz az buçuk birlikte. Yeniden birlikte Allah’tan beklenti kesilmez. Beklenti ediyoruz kim yani yağmur ve karımız bereketli evet inşallah. 2023 yılında ongun benzeri ürün elde ederiz. Çiftçinin emeği boşa gitmez. Mazot-matbu ne büyüklüğünde olsa da pahalı… Bilmiyoruz aha format bu yani” ifadelerini kullandı.

“TARLAMIZI YAVAŞ YAVAŞ SÜRMEYE BAŞLADIK”

Çekicilik sıcaklıklarının sezon normallerinin üstünde seyretmesini vesile bilip, tarlasını sürmeye başlayan maraba Mehmet Canbolat üstelik, “Tarla sürmeye başladım, normalde şartlarında burada nakıs metre kar olması gerekirken bahar havası yaşıyoruz. Tığ de bu baharat havasını biraz değerlendirelim dedik, tarlayı sürmeye geldik. Tarlamızı adim adim sürmeye başladık. Normalde kar yağsın daha iyiydi. Şu zaman sıkıntı. Sabik sene burada kalık metre ayrımsız metre kar vardı, şu dakika tek molekül bulunmayan. Gördüğünüz kadar havada güneşli. Normal zaman şartlarında haddinden fazla farklı… Kar olmazsa mahsulün verimi düşer, çap akarsu kaynaklarımız düşer” şeklinde konuştu.

Share: