MALUMAT: MERVE GÜVEN
Baytar Hekimler Derneği Genel Başkanı Gülay Ertürk, Bitlis’te 10 yaşındaki Mustafa Erçetin’in akur hastalığından yaşamını yitirmesiyle gündeme mevrut nabekâr kapik sorunuyla ilişik “Kuduzdan korunmanın biricik yolu hayvanları telkin etmek. Ülkemizde telkih üreten enstitülerimizde, laboratuvarlarımızda gerekli altyapıların gine düzenlenerek aşılarımızın yapılması gerekir” dedi. Büyüklük genelinde sokaklarda sunu az 6,5 milyon köpeğin başıboş şekilde yaşadığını belirten Ertürk, birlik kurumların iş birliği zarfında çalışması, belediyelerde tekrar veteriner işleri müdürlüklerinin kurulması gerektiğini söyledi.
Bitlis’te 21 Ekim’de bir köpeğin saldırısına uğrayan 10 yaşındaki Mustafa Erçetin’in dün Ankara’de otama gördüğü hastanede kudurmuş nedeniyle yaşamını yitirmesinin peşi sıra aylak kapik sorunu baştan gündeme geldi. Veteriner Hekimler Derneği Umumi Başkanı Gülay Ertürk birlikte avare çıkmaz hayvanları ve devletin bu konudaki politikasına ilgilendiren ANKA Selen Ajansı’nın sorularını yanıtladı. Ertürk, şunları söyledi:
“BAŞIBOŞ KAPIK SORUNUNU BAKANLIK, STK’LAR, BELEDİYELER İŞ BİRLİĞİ İÇİNDE ÇÖZEBİLİRLER”
“Ülkemizde yeryüzü bir iki 6,5 milyon kapik sokaklarda aylak şekilde yaşamaktadır. Elden İstanbul’da 500 bin kapik 1,5 milyon civarında de kedinin sokaklarda yaşadığı düşünülmektedir. Sokaklardaki köpeklerin sorununu fasletmek üzere ilişik kurumlar Tarım ve Orman Bakanlığı, belediyeler, sivil toplum örgütleri ve hayvansever şahıslar. Tarım Bakanlığı bünyesinde çabucak ofis müdürlüğü gözetiminde sorunun çözümü mutasavver durumda. Bugün yaklaşık 6.5-10 milyon arasında olduğu melhuz sokaklardaki köpeklerin sorunları elden bire bir büro müdürlüğüne indirgenerek çözülecek tıpkısı maslahat değil. Bu sorunun pahal anlamda önemsenmesi ve gereğinin yapılması yerine henüz art mercilerde konunun ele alınması gerekiyor. Belediyelerin sokaklardaki hayvanların toplatılması, kısırlaştırılması, aşılanması, tedavilerinin yapılması, sahiplendirilmesi, toplumda hayvan sevgisi ve efsanevi sahibi olma bilincinin oluşturulması üzere yapması gereken çalışmalar bu yönde. Şu anda ülkemizde sokaklardaki işsiz köpeklerin sorunlarının çözümü vakit kaybetmeden belediyelerin konusunda yıkılmış durumda. Oysaki vekillik, STK’lar, belediyeler iş birliği ortamında fakat bu sorunu çözebilirler.
“BARINAKLARI OLMADIĞI TAKTİRDE BU HAYVANLAR SOKAKLARDA YAŞAMAYA BITMEME EDECEKLER VE TEHLİKE BİTMEYECEK”
Ülkemizde kedi ve köpeklere geçerli aşılar ithal aşılar. Bu aşılar hayvanları kuduruk hastalığına alın koruyorlar. 2021 Ekincilik Bakanlığı verilerine bakarak ülkemizde kedi ve köpekler üzere 750 bin doz aşı ithal edilmiş. Elbette kim bu aşılar hayvanları kuduza cebin koruyor yeter ki tınlamalı adına aşılanmaları sağlanabilsin. Ülkemizde 91 bin 955 efsanevi kapasiteli 254 hayvan kademe var. Tabiatıyla kim sokakta yaşayan iyesiz köpek sayısını düşündüğümüzde barınak sayısı yeterli değil. Mevcut olan belediyelerin yüzdelik 20’sinde dahi bakımevleri namevcut. Barınakları olmadığı takdirde bu hayvanlar sokaklarda yaşamaya bitmeme edecekler ve nâr bitmeyecek.
“TÜM HAYVAN VARLIKLARIMIZ AŞILANMALI, TOPLUMU SAĞLIKLI OLMA ÜZERINE BİLİNÇLENDİRMELİYİZ”
Kuduzdan korunmanın tek yolu hayvanları etkilemek. Eğer bire bir eş kuduruk nahoş bir hayvan yoluyla değme saldırıya uğradıysa de yapacağı bir tane özdek sağlık birimlerine gidip telkih olup tedavisini başlatmak. Ülkemiz dünyada akur aşısını ilk uygulayıcı 3 ülkeden birisi esasen ve 21. yüzyılda kudurmuş hastalığından ayrımsız insanın yitirilmesi, bizim ülkemize yakışan ayrımsız ebat değil. Öncelikle aşı üzerine dışa bağımlılığın ortadan kaldırılması gerekir. Ülkemizde aşılama üreten enstitülerimizde, laboratuvarlarımızda lüzumlu altyapıların yine düzenlenerek aşılarımızın yapılması, umum hayvan varlıklarımızın aşılamalarını gerçekleştirip toplumu metin olma konusunda bilinçlendirmemiz gerekir.
“ESASEN KAMU BELEDİYELERDE VETERİNER İŞLERİ MÜDÜRLÜKLERİNİN KURULMASI İVEDİLİKLE GEREKİR”
Hayvanlardan insanlara güzeşte emraz hemen kuduzla mecbur değil. Paraziter hastalıklar veya sineklerle, pirelerle, kenelerle insanlara güzeşte vektörel hastalıklar var. Dolayısıyla baytar hekim bu hastalıkların önlenmesinde en heybetli görevi üstlenen meslek grubu. Ancak ülkemizde 1930 yılında yürürlüğe girmiş olan 1580 Çevrilmiş Şehremaneti Kanunu’nun 2004 yılında yürürlükten kaldırılması ile kullanılmamış belediye kanunu ile kaymakamlık belediyelerinde baytar doktor çalıştırılması isteğe merbut mevdu durumda. Buna istinaden dahi bir nice belediyede veteriner hekim çalıştırılmıyor. Oysa baytar hekimler lüzumlu sokaklarda ateş parçası köpeklerin sağlıklarının, üremelerinin kontrolleri gerekse bu hayvanlardan insanlara geçebilecek hastalıkları önlemede sunu koskocaman görevdeki çığır grubudurlar. Ayrımsız an önceki gene cemi belediyelerde Baytar İşleri müdürlüklerinin kurulması ivedilikle gerekir. Sokaklarda faal hayvanların sorunlarının çözümü esasen galiba, bu konuda yapılması gereken şey kamunun, devletin bu konudaki sorumluluğu üstüne alıp ciddiyetle sorunu çözmesi.”
