Erdoğan’dan Kanunuesasi Açıklaması: “Gel Bu İşi Referanduma Götürelim”

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Malatya’dahi; “Başörtüsü özgürlüğünü, ‘Gel, Temel güvencesi altına alalım’ dedim. Bahis Meclis’e geldiğinde ki lacerem benzeri büyüklenme içine girecek, sunacağımız teklif ehliyetli ekseriyet sağlanarak kabul edilirse Türkiye üzere heybetli bir avantaj olacak. Pahal yönde tıpkı boyut ortaya çıkarsa, ülkemizi kullanılmamış, sivil, özgürlükçü ayrımsız anayasaya kavuşturma mücadelemizi seçimden sonra de sürdüreceğiz. Hatta şurası dahi yapabiliriz. Sıkıyorsa gel bu işi referanduma götürelim. Parlamentoda bu aksiyon çözülmüyorsa millete götürelim, kararı budun versin” dedi.

Cumhur Reisi Recep Tayyip Erdoğan, Malatya’da Battalgazi Çap Hastanesi, Hekimhan Tünelleri, Arık Kayısı Lisanslı Depo ve Borsası ile yapımı tamamlanan başka projelerin şişko açım törenine katıldı. Erdoğan törende şunları söyledi:

“Malatya’nın ülkemize, hayatın temas alanı kabil rahmetli Özal ilkin kalkışmak için yetiştirdiği yöntem ve fehamet adamlarıyla büyük hizmetleri var. Biz da geçtiğimiz 20 yılda ülkemizin baştan sona birlikte bu bayrı şehrimize yapıt ve hizmetler kazandırmanın gayreti içinde olduk.

Büyükşehir Belediyemiz kendisinden tekmil be mezuniyet büyük bütçelere erbap olduğu halde parasızlıktan envestisman yapamadığını söyleyen beceriksizleri mahküm edecek liyakatli icraat yürütüyor. Bu tablonun gerisinde Malatya’ya 20 yılda 33 bilyon lira yatırım yapmış olmamızın birlikte balaban payı var.

“İHTİYAÇ SAHİBİ MALATYALILARA 4,5 MİLYAR LİRA CINS AKTARDIK”

Sosyal yardımlarda Malatyalı ihtiyaç sahibi vatandaşlarımıza toplam 4,5 bilyon teklik tutarında gerçeklik aktardık. Sizleri bekâr bırakmadık, bırakmayacağız. Bu yola hakeza devam edeceğiz. Sağlıkta, 14’ü hastaneden oluşan toplanmış 68 sağlık tesisi yaptık. TOKİ tarafından Malatya’de 17 bin 843 ev projesini hayata geçirdik. Ulaştırmada 36 kilometreden devraldığımız Malatya’daki mukassem öğün uzunluğunu 462 kilometreye çıkardık. Nereden nereye.

Tarım ve ormanda Malatya’ya 14 baraj, 12 sulama tesisi, 48 sivri siper tesisi ve 10 nüsha hidroelektrik santrali mensur ettik. 411 dekar zirai araziyi sulamaya açtık. Malatyalı çiftçilerimize mecmu 1,8 milyar liralık tutarında zirai bindi verdik. Uran ve teknolojide bir teknopark, dört araştırma ihya merkezi ve benzeri tasarım merkezi kurduk. Enerjide 183 bin 500 doğalgaz abonesi olan Malatya ve altı ilçesine doğalgaz arzı sağladık. Değişik ilçelerle ilgili çalışmaları de sürdürüyoruz.

Malatya’evet abes gelmedik. Elimiz meşgul geldik. Hani o birileri var ya birileri, Bay Kemal, benzeri hanımefendi. Peki bunlar ne yapar? Bunlar buraya geldiğinde seyyar namına geliyorlar. Var mı aynı yatırımınız, bulunmayan. Ama biz yatırımların açılışı amacıyla geldik.

“DİYARBAKIR’DA AKŞAM 8, 9, 10 DIŞARI ÇIKILMAZDI”

Türkiye’yi 20 yılda yüzyıllık el erki ve kalkınma reformlarıyla buluştururken biricik aynı hayalimiz vardı. Bu tayf, ülkemizi ve milletimizi aynı çağ dünyada türe ettiği seviyeye çıkarmaktı. Vesayetle kavgamızı birlikte çarpış teşebbüslerine direnişimize yedi düvele verdiğimiz mücadeleyi dahi hep tıpkısı maksat ile yürüttük. Siyasi istikrarsızlığı bakir dalavere sistemimizle aştık. Güvenlik kaygılarının önünü, terörle mücadeleyi sınırlarımızın ötesine, doğrudan kaynağına indirerek kestik. Eskiden yıldırı sorunlarda bir numaraydı. Demincek kaldı mı? Nereden, nereye. Milletimizin günce hayatının kalitesini yayın ve bakım siyasetimizle yükselttik. Eskiden akşam ezani saat 9’dan 10’dan bilahare sokaklara çıkılabiliyor muydu? Erte ben Diyarbakır’dayım. Diyarbakır’da akşam 8, 9, 10 dışarı çıkılmazdı. Amma şimdi, akşam saat 12, 1 sistem restoranlarda, kafeteryalarda yemeğini yiyor, sabaha kadar oralarda eğleniyor.

Seçkin kesimden insanımızın hak ve hürriyet taleplerini gerçekleştirdiğimiz ağızsız devrimlerle karşılıyoruz. İş ve SERPMEK peşinde olan vatandaşımızın derdini, ekonomimizi büyütüp istihdamı arttırarak çözdük. Geleceğine güvenle okşamak isteyen gencimizin ufkunu eğitimde punt eşitliğini sağlayarak, girişimcilerimize destek namına genişlettik. Evinin annesi kadın kardeşlerimizin hayatın özge alanlarında da var olma çabalarını birlik imkanları önlerine sererek destekledik. Milletimizin rastgele bireyini bu ülkenin nitelikli vatandaşı haline getirecek ast yapıyı kurduk.

“BİZ FERHAT OLDUK, ŞİRİN’E DAĞLARI DELEREK YOLLARI AÇTIK”

Maalesef Türkiye’deki sefer uzunluğu 6 bin 100 kilometreydi. Şimdi 28 bin kilometreyi aştı. Dağları deldik, dağları. Ferhat ve Tatlıca meselesi var evet, biz Ferhat olduk Maskara’e dağları delerek yolları açtık. Türkiye’da 26 kıta havaalanı vardı, demin 58 kesim havalimanı var. Benim vatandaşım uçuşunu yapıyor, oradan evine fire saatte, 45 dakikada evine ulaşıyor.

Göreve geldik, 76 üniversite vardı. Şimdi Türkiye genelinde 208 üniversitemiz var. Üniversitesi olmayan ilimiz kalmadı. Çıktı benim Ayşe’m, Fatma’m, Ahmet’im, Mehmet’im İstanbul, Ankara, İzmir buralara gitmiyor. Imdi profesörlerimiz, doçentlerimiz Muş’a, Ağrı’evet, Iğdır’a, Hakkari’ye oraya gidiyor. Orada bu yavrularımızı eğitiyorlar.

“KADINLARIMIZI KATIYEN BAŞI AÇIK YAHUT BAŞÖRTÜLÜ DİYE SINIFLAMADIK”

Geçtiğimiz günlerde CHP Genel Başkanı, milletimizin kabuk bağlamış başörtüsü tartışmasını baştan açtı. Bu tartışma vesilesiyle milletimizin eş olduğu cümle hukuk gibi eğitimdeki ve kamudaki başörtüsü özgürlüğünü bile bibi hazmedemeyenlerin yüzündeki cali maskenin aralandığını gördük. Biz kadınlarımızı katiyen başı bariz veya başörtülü diye niteleyerek sınıflamadık. Amma birileri kafasında bu ayrımcılığı hala aşabilmiş değil. Erkek Eksiksizlik senin yanındakiler ne yaptılar, üniversitelerimizde kandırma odaları kurdular. İkna odalarına girerken o yavrularımızın başörtülerini maatteessüf başlarından çekerek aldılar. O inandırma odalarında hesaba çektiler kızlarımızı. Benim kendi kızlarım maalesef, imam dil cambazı okulu öğrencisi olduğu halde onlar mortocu dil cambazı okuluna girme noktasında sıkıntıya duçar oldular ve ego kızlarımdan tıpkı tanesini aldım, müdürü arkadaşım olan mortocu hatip okuluna gönderdim. İstanbul’dan aynı apayrı şehre. Zira zulmediyorlardır. O zulümden yetirmek için. Bay Kemal, siz busunuz, bu. Sizi biz dolgunca biliriz. Sizin bu noktada ciğerinizi ongun biliriz. Amma bundan sonra bunları yapamıyorsunuz. Şu anda devletin mecmu kurumlarında başı bulutsuz, başörtülüsü… Böyle tıpkısı ayrım var mı? Devletin kurumlarında başı açığı de var, başı örtülüsü de… Okullarımızda hakeza aynı tartı var mı? Bu barışın, bu özgürlüğün, bu kardeşliğin simgesidir.

“SIKIYORSA GEL BU İŞİ REFERANDUMA GÖTÜRELİM”

Kızlarımızın ve kadın kardeşlerimizin gönüllerini ağız ağıza rahatlatmak amacıyla; başörtüsü özgürlüğünü, ‘Gel, Temel güvencesi altına alalım’ dedim. Bakalım gelebilecek mi, göreceğiz. Biz demin hazırlıkları yaptık. Bu Temel değişikliğini Meclis’e göndereceğiz. Dirimsel yahut gelmez. Kasıt cemi milletimiz bunu görsün, bunu tanısın, yandaşlarını üstelik tanısın, altılı ganyan masayı dahi tanısın. Dirimlik bir sair konu olan, sapkın akımların dayatmalarına alın ailenin korunmasını de ekleyerek aynı anayasa değişikliği teklifinin hazırlığına başladık. Konu Meclis’e geldiğinde ki lacerem tıpkısı gurur içine girecek, sunacağımız öneri tam çoğunluk sağlanarak akseptans edilirse Türkiye amacıyla cesim aynı yarar olacak. Menfi yönde ayrımsız durum ortaya çıkarsa, ülkemizi yeni, sivil, özgürlükçü bir anayasaya kavuşturma mücadelemizi seçimden sonraları de sürdüreceğiz. Hatta şurası dahi yapabiliriz. İlk misil Malatya’üstelik açıklıyorum. Sıkıyorsa gel bu işi referanduma götürelim. Parlamentoda bu hareket çözülmüyorsa millete götürelim, kararı millet versin.

Ülkemizdeki muhalefet, zihniyeti ve üslubuyla bozuk Türkiye’dahi takıldı kaldı. Aynı kalem 2023 arifesindeki Türkiye’ye gelemeyen muhalefetin içindeki bulunduğu durumundan içten kendisine çeki duyuyorum. Seçimlerin yaklaştığı tıpkısı dönemde, baktık bunlar özlük başlarına aday çıkartamayacak keşke tığ önlerini açalım dedik. Karşımızdaki sunu büyük aykırılık partisinin başındaki kişiye 2023 Cumhurbaşkanlığı Seçimleri amacıyla ‘Hodri meydan’ dedik. Biz bu zata ‘Seçimde karşımıza çık’ dedik, o hangi anlamış biliyor musunuz, sözde ben ona ‘Televizyona çık’ demişim. Geceleri içtimai medya videosu yayınlaya yayınlaya galiba siyaseti bile ekrandaki görüntüden ibaret sanmaya başladı.

Darbe gecesi Mösyö Eksiksizlik, sen tankların arasından süzülüp Bakırköy’deki emniyetli tıpkısı evde ekrandan gelişmeleri seyreden değil misin? Bu zatın demincek meydana çıkıp, erkekçe uğraş vermesini aramak az buçuk zecir olacak amma maalesef karşımızdaki ışık bize bambaşka kere dahi bırakmıyor. Malatya’dan bu zata gine sesleniyorum: evet aday olup karşımıza çık ya üstelik adayın kimesne söyle onu bilelim.

“YILBAŞINDAN İTİBAREN ENFLASYONU, FAİZİ DÜŞÜRECEĞİZ”

Tanrı göstermesin, büyüklük bunların elinde olsaydı bu kışı lacerem geçirirdik, bilmiyorum. Doğalgaz filan elhak bulamazlar. Amma şu anda bizim hakeza tıpkısı derdimiz bulunmayan. Rüya bağladıkları bir tane bahis. İstanbul, Türkiye doğalgazın aynı merkezi oluyor. Toptan soylu erki krizin ülkemizi yansımalarının bir ürünü olan dünyada korkunç hayat pahalılığı. Yılbaşından itibaren enflasyonu, faizi bittabi düşürüyorsak, faizi temelli indiriyor muyuz, demin biricik haneli rakama dahi repo inecek. Getiri zulmünden yatırımcılarımızı kurtaracağız, vatandaşımızı kurtaracağız. Bir Zamanlar tığ bunu yaptık mı, yaptık. 4,6’evet kadar tığ faizi düşürdük. Şişkinlik da o antlaşma 5,6’evet düşmüştü. Temas kesimden insanımızın dirimlik seviyesini yükselteceğiz. Bakalım o antlaşma ne diyecekler. Tabiatıyla bunların ne hanay pahalılığını önleyecek hangi istihdamı koruyacak hangi üretimi sürdürecek programlarının olmadığını söylemeye bile lazım duymuyorum.”

Share: