Kayseri Baro Avukatı Gizem Ayrıntılı, dini nikahlarda kadına sunulan mehirin senedi varsa mahkemeden istek edilebileceğini söyleyerek, “Burhan olmadan murat edilen mehirde tanıkların 2 tarafta dahi akseptans edilmesi gerekiyor” dedi.

Ziynet eşya üzerine kadının da erkeğin dahi keder oruçlu davranabileceğini söyleyen Avukat Gizem Uzun, “Ayrıntılı yıllar boyunca düğünde takılan takıların kadına ilişik olduğu kabul edilmiştir. 2021 yılında benzeri uymazlık yapılarak, ki vasıtasıyla takıldığının ve hangi tarafın taktığının tıpkısı önemi olmaksızın kadının üzerine takılan takılar kadının, erkeğin üstüne takılan takıların bile erkeğindir diyerek kabul edilmiştir. Fakat 2022 yılında baştan aynı düzenleme mamul, düğünde takılan takıların bütünü kadına ilişik akseptans edilmiştir. Kadına mağfur akseptans edilmiştir. Fakat uygulamada bazı bazı bu konuda sıkıntılar yaşanabiliyor. Bu konuda 2 edimsel Yargıtay kararı var. Ferdî eşyalarını birlikte yanına alamayan kadının, ziynet eşyalarını yanına aldığının kabulü, hayatın bayağı akışına aykırıdır. Yeniden bu kararla birlikte evi ayrılma eden kadının bezek eşyalarının beraberinde götürdüğü akseptans edilmektedir. Arada Bir evli çiftlerde kadın, dünyaevi birliğinin devamında arakçılık evet, yıpranmamış evli olduğu bilinir, ziynetler çalınır fikriyle takıları kayınvalidesine konfirmasyon edebiliyor. Bu kadar durumlarda tekrardan boşanma sürecine girildiği antlaşma eş dolgunca oruçlu olduğu halde erkek kırıcı oruçlu davranarak “Ziynetler kul değildir, ego filhakika kadına teslim ettim” diye niteleyerek teyit etmeyebiliyor. Bu yüzden fiziki veya ruhsal çabukluk yüzünden sülale tecezzi edilecekse, evden bilcümle kişisel eşyalar alınmamalıdır. Zira bilcümle ferdî eşyalarını düzlük kadının ziynetleri da yanı sıra götürdüğü kabul ediliyor. Ancak kâh kişisel eşyalar evde kalırsa, kişisel eşyalarını dahi alamayan kadının bütün ziynetleri yanına aldığı hayatın çarpık çurpuk akışına ters adına akseptans edilmektedir” dedi.

“Mehir, senet varsa kâm edilebilir”

Ayrıntılı, metrukiyet sürecinde mehirin murat edilebilmesi üzere mehir senedinin olmasının müfit olacağını söyleyerek, “Bunun dışında kadınlar dahi çığlık niyetli davranabiliyor. Ziynetleri beraberinde götürdüğü halde almadığı şeklinde metrukiyet sürecinde beyanda bulunabiliyor. Buna ilişkin bile erkeğin elinde tutamak bulundurması gerekiyor. Görüntülük görüntüsü alabilirler, evet üstelik karı evden bilcümle eşyalarını aldıysa benzeşim Yargıtay kararı adına dosyaya evi terk fail kadının bütün süs eşyaları beraberinde götürdüğü kabul edilir şeklinde tıpkı karar sunabilirler. Dini nikah esnasında çevre öz aralarında aynı mehir kararlaştırıyorlar. Ancak alelhusus mehir senedi imzalanıyor. Metrukiyet sürecinde mehir kâm edilebilir mi, mehir senedi varsa irade edilebilir. Şöyle kim mehir senedi icraya konulabilir. Ancak ara sıra elden sözlü kendisine birleşim reşit, yavuklu aynı anlaşma yani elde tıpkı mehir senedinin olmadığı durumlarda kişinin eğer mehiri dilek edecekse yapması müstelzim mehirin talebine ilgilendiren bire bir şahit sunmalı. İspatı zordur zira sizin sunduğunuz tanıkları cebin tarafın de akseptans etmiş olması gerekiyor. Bu yüzden eğer mehir üzerine tiran davranılacaksa ve evet “Boşanma sürecine girdiğimde mehir bana kesin ödenmeli” deniyorsa kategorik elde tıpkısı mehir senedi bulunmalı” ifadelerini kullandı. – KAYSERİ