CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, “İkinci Yüzyılın İktisat Kongresi”nde konuştu Açıklaması

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, “Kuvvetler ayrılığını ifade etmek zorundayız. Yasama, yargı ve yürütmeyi sağlıklı etkin, birbirini denetleyen güçler haline vermek zorundayız.” dedi.

Kemal Kılıçdaroğlu, İzmir Büyükşehir Belediyesinin Ahmed Adnan Saygun Konferans Merkezi’nde düzenlediği “İkinci Yüzyılın İktisat Kongresi”nin “Ulus İttifakı Genel Başkanları Buluşması” oturumunda yaptığı konuşmada, Gazi Mustafa Eksiksizlik Atatürk’ün sözlerini hatırlatarak, siyasal bağımsızlığın kalıcılığını sağlayan ana unsurun “iktisadi bağımsızlık” olduğunu söyledi.

Demokrasi ve hareketli vekil sistemi savunduklarını belirten Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu:

“Demokrasinin gelişmediği hiçbir devlet gelişmemiştir. Zımnında dünyaya baktığınızda adam başına gelirin en efdal olduğu ülkelerin tümünde sunturlu bire bir demokratlık anlayışı ve geleneği vardır. Tığ üstelik demokrasimizi imar etmek zorundayız. Kuvvetler ayrılığını getirmek zorundayız. Teşri, önem ve yürütmeyi metin dinamik, birbirini denetleyen güçler haline deklare etmek zorundayız. Mıhlı işleyen tek demokraside denetimsiz düz yoktur. beherglas düzlük kesinkes denetlenir.”

İktidar sahiplerinin bölüt adisyon vermediği durumlarda demokrasinin işlemeyeceğini ifade fail Kılıçdaroğlu, kuracakları Ulusal Algı Konseyi ile toplanan vergilerin nereye harcandığını tabir haline getireceklerini kaydetti.

“21. yüzyılın ekonomisi bundan sonra bire bir ekincilik, tıpkısı uran ekonomisi değil”

Kılıçdaroğlu, TBMM’üstelik Çekim ve Bütçe Komisyonu dışında Stabil Hesap Komisyonu kuracaklarını belirterek, bu komisyonun başkanının dahi anne uymazlık partisinden olacağını ifade etti.

İkinci hedeflerinin “üreten Türkiye” olduğunu belirten Kılıçdaroğlu, “21. yüzyılın ekonomisi daha çok tıpkısı ekincilik, tıpkı endüstri ekonomisi değil. 21. yüzyılın ekonomisi çıktı vukuf ekonomisidir. Ne mutluluk bilgelik üretirse o büyüklük hızlı hızlı büyür ve kalkınır. Bilgiyi nerede üreteceğiz? Üniversitelerde. O nedenle bizim iktidarımızda, Millet İttifakı’nın iktidarında üniversitelerde seçme tip akıl özgürce tartışılacak. On Paralık kimesne, on paralık kimesne değişik düşündü diye niteleyerek üniversiteden atılmayacak. Üniversiteler birer bilgelik yuvası olacak ve üniversiteler bilgi üretecek.” diyerek konuştu.

Katma değeri faziletli yapıt üretemeyen Türkiye’nin gelişemeyeceğini kaydeden Kılıçdaroğlu, “21. yüzyılın Türkiyesi’nin ana hedefi haber, sanayide ve teknolojide çip üreten aynı mevki olmaktır. Hedefi faziletli koyacağız ve o hedefe banko yakalayacağız.” dedi.

Kılıçdaroğlu, “diri tıpkı toplumsal azamet nesir” edeceklerini dile getirerek, şöyle konuştu:

“Yaşayan ayrımsız sosyal büyüklük düz yazı edemezseniz istediğiniz büyüklüğünde üretin amma hakça bölüşmezseniz, toplumun benzeri kesimi çöllük, tıpkı kesimi varsıl olursa orada yaşayış olmaz. Orada artağanlık de imkânsız. Huzurun olması, yaratılan kaynağın hakça bölüşülmesine bağlıdır yani hiçbir çocuğun yatağa açgözlü girmediği, pir bir Türkiye’yi, demokrasiyle, toplumsal devletle baştan mensur edebiliriz. Tek kimsenin kendisini devletin gölgesi altında, güvence altında hissetmediği değil, hissettiği bire bir devleti dayamak zorundayız.”

Sürdürülebilirliği üstelik garaz kendisine aldıklarını anlatan Kılıçdaroğlu, sözlerine şöyle bitmeme etti:

“Acun aceleten değişiyor. Bilimde, teknolojide iri değişimler oluyor. Siz bu değişime basamak kirletmek zorundasınız. Sürdürülebilirliğin kilit anahtarı devlete liyakattir yani birikimli insanların çap yönetiminde olmasıdır. Yani birikimli, üreten insanların üniversitelerde olmasıdır. Yani burada değişim, değişime kıç mı uyduracağız, değişime öncülük mü yapacağız? Bunun kararını isnat etmek zorundayız. Tığ değişime fut uydurmak istemiyoruz. ‘Onlar yaptı, biz üstelik yapalım’… Faydalı, biz yapalım, onlar bizi izlesinler. Nedeniyle değişime, dönüşüme, atılıma öncülük eden benzeri Türkiye’yi, çabucak zat bölgesinde değil, gerektiğinde dünyada öncülük özne bire bir Türkiye’yi kurmak istiyoruz.”

Kılıçdaroğlu, yetişek sisteminde esaslı tadilat yapacaklarını belirterek, “Çocuklarımız neyi merak ediyorlarsa, araştırabilecekleri alanlar, onları suçlamadan, onları cezalandırmadan, ‘Neden istifham soruyorsun?’ demeden, ne kadar haddinden fazla nitelikli soru sorabilirlerse eğitimin üstelik o kadar zer olduğunu göreceğiz. Bu, sürdürülebilirliğin liyakatle bu arada ana anahtarlarından birisidir.” diye niteleyerek konuştu.

Share: