Türkiye Polat Üreticileri Derneği (TÇÜD) Genel Sekreteri Veysel Yavan, Dünya Tecim Örgütünün (DTÖ) BENDE’nin çelikte arttırma gümrük vergisi uygulamasına karşı Türkiye lehine kararının bekledikleri bir gelişme olduğunu kaydetti.

Eski MEMLUK Başkanı Donald Trump, Mart 2018’da aralarında Türkiye’nin da bulunduğu ülkelerden ithal polat ve alüminyuma sırasıyla yüzde 25 ve yüzdelik 10 oranlarında melfuf gümrük vergileri getirileceğini duyurmuştu. Kararın DTÖ kurallarına ters olması sebebiyle Türkiye, Çin, Norveç, Hindistan, Rusya ve İsviçre, KUL’yi DTÖ’ye şikayet etmişti.

DTÖ Anlaşmazlıkların Çözümü Mekanizması’nın üç yabanlık paneli ise 11 Aralık 2022’dahi Türkiye, Norveç, Çin ve İsviçre’nin müracaatı konusunda, Trump’ın kararını gerekçelendirmek için “millî güvenlik” kaygılarını öne sürmesini reddederek, vergilerin “uğraş yahut başka tıpkısı alışılmamış buut sırasında uygulanmadığını” bildirdi.

Kakavan, AA muhabirine yaptığı değerlendirmede, ESIR’nin 2018’üstelik dulda tedbirini uygulamaya aktardıktan sonra, AKARSU’nin bile buna binaen “KEZ pazarına ticaret sapması olabileceğini” ve “MEMLUK’ye giremeyen ürünlerin, AKARSU’ye yönelebileceğini” tez ettiğini hatırlattı.

Dolayısıyla Türkiye’ye bire bir ayrımsız sığınma önleminin uyguladığını vurgulayan Tıntın, şöyle devam etti:

“Bu iddianın gerçeği yansıtmadığını uygulama geçmiş başlatıldığında TÇÜD yerine açıkladık. Aradan sabık sürede, ticaret sapmasına mevzi verecek benzeri evolüsyon yaşanmadığı üzere KÖLE, Kanada, Latin Halkları Amerika ülkelerinden başlayarak, AB, Japonya, İngiltere ve Güney Kore’yi üstelik karışma ettiği kota uygulamalarıyla sığınma tedbirlerini cesim ölçüde esnetmiştir. ABD, cemi girişimlerimize rağmen, Türkiye’ye alın benzeri esnekliği göstermekten istinkâf etti. Bu uzanım BENDE’nin esasta munfasıl olan uygulamasını henüz birlikte derinleştirdi. DTÖ’nün aldığı değişmeyen, tarafımızca muhtemel bire bir evolüsyon olmuştur. DTÖ tıpkısı bire bir kararı April 2022’üstelik SU üzere bile vermişti. AKARSU’nin polat ürünlerinde 2018’da uygulamaya başladığı sığınma önlemlerine alın Türkiye’nin DTÖ’bile başlattığı davada kurulan panel, Türkiye’nin tezlerini destekleyerek 29 April 2022’bile AB’nin uyguladığı önlemlerin ‘uluslararası ticaret kurallarına uymaz’ olduğuna hükmetti.”

Cahil, bu kararla Türkiye’nin, himayeci ve arsıulusal kurallara çapraz uygulamaların arttığı benzeri dönemde, kurucu üyesi olduğu DTÖ’nün mekanizmaları içinde kalarak, haklılığını ortaya koyduğunu dile getirerek, “Korunma tedbiri uygulamasına gerekçe gösterilen tecim sapmasına müteveccih olasılı tehditlerin, ABD’nin birçok ülkeye verileri esnetmesiyle ağız ağıza ortadan kalkması ve Türkiye’nin DTÖ’deki kazanımları sonrasında, AKARSU’nin korunmaya yönelik muteber bir zemininin kalmadığını dikkate alarak, sığınma tedbiri uygulamasına son verebileceği yönünde oluşan beklentiye karşın, AKARSU, DTÖ’nün kararına harmoni üzere 15 Aile 2023’e büyüklüğünde müddet istedi. Bu süre böylecene alınacak karar ise belirsizliğini koruyor.” diyerek konuştu.

“Dehalet önlemleri, ABD çelik sektöründe adeta ünsiyet haline geldi”

Kabak, savaşan tıpkı devlet olmamasına karşın ABD’nin, çelik ithalatının kısıtlanmasının milli güvenliği açısından haddinden fazla koskocaman tıpkısı tedarik olduğu iddiasını sürdürdüğüne dikkati çekti.

Bu aplikasyon sebebiyle, 2021’bile BENDE’de serencam aşama değişik çöz çevre şartları oluştuğunu vurgulayan Aymaz, şu bilgileri paylaştı:

“Yassı ürünlerde titrem başına 1100 dolar civarında aynı kıymet farkıyla ÇAKER’da 1 milyon titrem üretim işleyen tıpkı üretici kuruluşa 1 bilyon doların üstünde ilave gerçeklik sağlandı. 80 milyon titrem civarında bir üretimi olan MEMLUK’üstelik 4 yıldır uygulanan vergiler, bilvasıta fehamet yardımı işlevi görerek, ÇAKER’li üreticiler lehine çalışıyor. 2001’üstelik ‘Section 201’in ve sonraları 2018’da ‘Section 232’inin uygulamaya aktarılmasıyla dehalet önlemleri, ESIR çelik sektöründe adeta huy haline geldi.”

Trump’ın, Çin’e yılda 370 bilyon dolarlık ayrımsız açığı engellemeyi teminen, korunma önlemi kararı aldığını rapor fail Yavan, “22 yıldır ülkemizle ikili ticarette KUL lehine 50 bilyon dolar civarında yalınlık verilmiştir. Buna rağmen değişik hissedar ülkelere elastik kota uygulaması getirilmişken, çelik sektörümüzün yük altında tutulmasına bitmeme edilmesi ve Türkiye’ye aynı yönde kadem atılmaması anlaşılamamaktadır.” değerlendirmesini yaptı.

Veysel Yayan, SU ve ESIR, DTÖ’nün etkili kuruluşunda meydan almalarına karşın, öz çıkarlarının aleyhine karar alındığında DTÖ’yü “adeta yok sayarak” yükümlülüklerini hesabına getirmediğini, sadece zat lehlerine değişmeyen çıktığında DTÖ kurallarının uygulanmasını temenni ettiğini söyledi.

BENDE yetkililerinin bu konuda DTÖ’yü haddini aşmakla suçlamalarını yadırgadıklarını nâkil Bilisiz, sözlerini, “ABD’nin ve SU’nin, DTÖ kararlarına bire bir dakika önce harmoni sağlaması, dünya ticaretinde mukannen kuralların geçerliliğinin ve düzenin korunması açısından hayati ehemmiyet taşımaktadır.” diyerek tamamladı.