‘Şüphen Olmasın’ inisiyatifiyle HIV farkındalığı artırıyor

– ‘Şüphen Olmasın’ inisiyatifiyle HIV farkındalığı artırıyor

İSTANBUL – Prof. Dr. Öz Akalın, “HIV ile etkili hastaların yüzdelik 50’sine ulaşabiliyoruz. Türkiye’birlikte HIV virüsü taşıyanların soy sayısının 70 bin civarı olduğunu düşünüyoruz. Hastalığı haiz ancak esenlik merkezlerine gidip canlandırma konulmamış kişileri tedaviye başlatmak amacıyla farkındalık oluşturmalıyız” dedi.

HIV/AIDS farkındalığını artırmaya müteveccih çalışmalar özne ‘Şüphen Olmasın’ inisiyatifi kuruluşunun bir numara yılında 6 milyon kişiye ulaştı. 5 doktor derneğinin tıpkısı araya gelerek geçtiğimiz sene hayata geçirdiği ‘Şüphen Olmasın’ inisiyatifi HIV konusunda farkındalık oluşturmayı, uyumlu test yaptıranların sayısını arttırmayı ve HIV ile yaşayanların maltalık kalitesini yükseltmeyi amaçlıyor.

“1 Açıklık Dünya AIDS Günü” dolayısıyla ‘Şüphen Olmasın’ inisiyatifi ocak sahipliğinde basın toplantısı düzenlendi. Toplantıya HIV Enfeksiyonu Derneği Başkanı Prof. Dr. Fehmi Debbağ, AIDS ve Cinsî Yolla Geçici Emraz Derneği Umumi Sekreteri Prof. Dr. Bahir Gökengin, HIV/AIDS Sığınma ve Eğitim Derneği Umumi Sekreteri Prof. Dr. Serhat Ünal, Türk Klinik Mikrobiyoloji ve İnfeksiyon Hastalıkları Derneği HIV/AIDS Himmet Grubu Başkanı Prof. Dr. Sakıncasız Münezzeh Akalın ve Türkiye Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanlık Derneği HIV/AIDS Iş Grubu Koordinatörü Prof. Dr. Behice Kurtaran katıldı.

Toplantıda açıklamalarda mevcut Prof. Dr. Tehlikesiz Salt Akalın HIV hastalığının tedavi edilmediği takdirde bağışıklık siteminde ağırbaşlı hasarlara nöbet açtığına dikkat çekti. Akalın, “Virüs bilvasıta ya de aracısız bağışıklık sisteminde hasar oluşturuyor. Sevimli HIV enfeksiyonu ile yaşıyor ise er tanılama alarak tedaviye ulaşamazsa bağışıklık sistemi zayıflamaya başlıyor. Muafiyet sistemi düştüğünde ise dimdik kişilerde hastalık yapmayan enfeksiyonlar bağışıklığı bağan olan kişilerde hastalık oluşturuyor” dedi.

“HIV ile ateş parçası hastaların yüzdelik 50’sine ulaşabiliyoruz”

HIV tanısı almış hayat sayılarına ilişkin de bilgelik veren Prof. Dr. Akalın, “2021 sonu itibariyle Türkiye’da 35 binin üstünde HIV enfeksiyonu tanısı almış kişi var. Türkiye’üstelik sorunlardan tıpkı tanesi da HIV ile yaşayarak tanılama alamayan hastalar. HIV ile cıvıl cıvıl hastaların yüzdelik 50’sine ulaşabiliyoruz. Türkiye’dahi HIV virüsü taşıyanların hakikat sayısının 70 bin civarı olduğunu düşünüyoruz. Hastalığı haiz fakat esenlik merkezlerine gidip kişileştirme konulmamış kişileri tedaviye başlatmak üzere farkındalık oluşturmalıyız. Fahri danışmanlık ve imtihan merkezlerinin sayısını artırmamız lazım. Korunmasız çirkin ilişkide bulunan kişilerin nasıl sınav yaptırması gerekiyor. Brifing toplantılarını Türkiye’nin temas hesabına yayarak toplumu bilinçlendirmemiz gerekiyor” açıklamalarında bulundu.

Virüsün bulaş yolları ile ilgilendiren açıklama fail Prof. Dr. Behice Kurtaran ise “HIV virüsü ana kendisine cinsî yolla bulaşıyor. Bunun dışında dem ve kanla bulaşmış eğin sıvılarının temasıyla bulaşıyor. Çok bulunmaz de olsa organ aktarımı kabilinden durumlarda dahi bulaş riski olabiliyor. HIV virüsü, sosyal birlik ile sarılmakla, ayrımsız havuza girmekle, bu arada yemek-içmekle, arak ve idrar ile bulaşmaz. Hastayla karşılaştığımızda ilk namına şüpheli seksüel irtibat olup olmadığını soruyoruz” diye konuştu.

“Otama kişinin sağlığını korur ve bulaşı engeller”

HIV tedavisiyle ilgilendiren birlikte mütekellim Prof. Dr. Kurtaran, “Virüsün tedavisinde çokça gösterişli gelişmeler yaşanıyor. Virüsü erken tanıyabilirsek virüsün bağışıklık sistemine hasar vermesini engelleyebiliyoruz. HIV tedavisine başladığımızda birey HIV virüsü taşıyabiliyor ancak muafiyet sitemine engel vermiyor. Tedavi kişinin sağlığını korur ve bulaşı engeller. Şu anda HIV virüsünü giderici hap ve enjeksiyon tedavileri var. Türkiye’de genişlik aktüel ilaçlar bulunuyor. Bu ilaçlar SGK vasıtasıyla karşılanıyor. Tensel sağlık eğitimlerinin okullarda yaygınlaştırılması geçişsiz. Şahıslar riskli davranışlarda bulunuyorlarsa nasıl test üzere başvurmalılar. Hastalanmış grubu mahremiyetten âlem üstelik sınav yaptırmaktan çekinebiliyor. Bu testler ağız ağıza mahremiyete özen gösterilerek yapılıyor” diyerek konuştu.

Share: