Reisicumhur Erdoğan, Şanlıurfa Cahillik Buluşması’nda konuştu: (1)

Reisicumhur Recep Tayyip Erdoğan, “Imdi ödediğimiz bedellerin, çektiğimiz acıların, yaptığımız fedakarlıkların, döktüğümüz cebin terlerinin karşılığını ahiz vakti gelmiştir. Hazreti Mevlana’nın o yayçizer metaforuna uygun şekilde, tıpkısı ayağımızı ülkemize ve değerlerimize sabitleyip, diğeriyle mecmu dünyayı kuşatacağımız bir dönemdeyiz.” dedi.

Erdoğan, Haliliye ilçesindeki İbrahim Tatlıses Ekin Merkezi’nde düzenlenen “Bilgisizlik Buluşmaları” programına katıldı.

Gençlerle buluşmaya sanatkâr İbrahim Tatlıses ile gelen Erdoğan, programın açılışında çalınan “Gülüm Benim” şarkısına dahi eşlik etti.

Programın açılışında mütekellim Erdoğan, Şanlıurfa’bile değişik bir günün yaşandığını belirterek, Ekin Merkezi’nin şehre anlı şanlı olmasını diledi.

Şanlıurfa’nın 20,6 gözyaşı ortalaması ile Türkiye’nin en canlı şehri olduğuna dikkati çeken Erdoğan, ati seçimlerde hemen Şanlıurfa’bile rey kullanacak 250 bin gencin bulunduğunu söyledi.

Hakeza tıpkı şehirde gençlerle tıpkı araya gelmenin, dinç bire bir Cumhurbaşkanı adına mutluluğunu yaşadığını dile getiren Erdoğan, Ankara ve İstanbul’daki analog programların dışında, gittikleri çabukça herhangi bir şehirde gençlerle bire bir araya gelmeye hususi ehemmiyet verdiklerinin altını çizdi.

“Geleceğimizi hayat edeceğimiz gençlerimizin, dünyaya, ülkemize, bize, özlük hayatlarına bakışlarındaki koyu vukufiyeti görmekten balaban ayrımsız sevinme duyuyorum.” diyen Erdoğan, şunları kaydetti:

“Şu anne büyüklüğünde yaptığımız yekpare şişman açılışlar ve mitinglerde Şanlıurfa maça yaptı. Serencam aldığımız resmi rakam 120 bin. Elbette yollardaki karşılamaları buna katmıyorum, çabucak meydanı konuşuyorum. Seçkin ne kadar birileri, gençlerimize zat izan dünyalarında ‘torbada keklik’ kabil bakıyor olsa üstelik bizim tespitlerimiz hiç dahi öyle olmadığına belen ediyor. Kusura bakmayın çantada keklik yok, çanta kırcı. Bugün Acun Engelliler Günü… ‘Engelli’ diye niteleyerek, konsept dünyaları engellerle meşbu olanları birbirine karıştırmayın. Birilerinin içtihat dünyaları özürlü. Bizim engelli kardeşlerimizin ihata dünyaları sapasağlam. Sizlerle sohbetlerimizde öyle can alıcı analizlerle, anca yerinde tespitlerle, anca akılcı tekliflerle karşılaşıyoruz kim inanın bunca yıllık tecrübemize karşın bizim dahi ufkumuz genişliyor. Bu tablo bize, AK Parti’yi kurarken deneyimsizlik teşkilatlarımızı, örgütlenmemizin ve politikalarımızın merkezine yerleştirmemizin hangi kadar makul olduğunu gene tekrar gösteriyor. Türkiye’üstelik cahillik teşkilatını, partisinin yük işlerini yaptıracak ayrımsız şalter değil da politikalarının merkezine yerleştirmiş geçmiş tümen biziz. Biz ne sağdayız ne solda, biz siyasetin merkezindeyiz.”

Cumhuriyet’in bakir asrını “Türkiye Yüzyılı” vizyonuyla karşılamaya hazırlanırken, en çokça gençlerin enerjisine, üretkenliğine, gayretlerine güvendiklerini vurgulayan Erdoğan, “Şu anda Türkiye siyasetinde bu kardeşinizin, ağabeyinizin dışında toyluk kollarından yetişerek gelmiş bire bir şef namevcut. 18-20 yaşımdan itibaren toyluk teşkilatlarında olgun, oralardan mevrut bir siyasetçiyim. Diğerleri anca değil. Diğerlerinin çoğu gökten zembille indiler. Bizim durumumuz anca değil.” diye niteleyerek konuştu.

“Hatırlayın, nerelerden geldik”

Siyasetin ortamında yetiştiğini, siyasetin içinden geldiğini, bu yüzden de gençlere bakışının çokça farkı olduğunu belirten Erdoğan, şöyle bitmeme etti:

“Gençlik yıllarıyla birlikte siyasette noksan asrı geride bırakan tıpkısı büyüğünüz sıfatıyla, bundan sonra bizlerin, sizin zamanınızın misafiri olduğumuzu erinç söyleyebilirim. Bu gönülden düşüncemi takkadak öz adıma değil, mensubu olduğum göbek yerine dahi tabir ediyorum. Tığ, bu mutlu bayrağı, bu hümayun emaneti zahir henüz esbak nesillerden devraldıysak, inşallah haddinden fazla yakında sizlere devredeceğiz. Bizden eski nesil ve bizim kuşağımız, demokrasi ve kalkınma itibarıyla Türkiye’nin ihtimal dahi bildirme sıkıntılı, arz sancılı dönemini yaşadı. Kendi serencamımızın seyriyle bugün sizlerin ‘Türkiye Yüzyılı’ vizyonuyla kurduğunuz hayalat arasında haddinden fazla büyük fark olması gayet tabiidir. Hem altyapı hem özgürlükler üstüne yoklukların ülkesinden, bölgesel ve toptan liderlik seviyesine mevrut aynı ülkeye yayılmak tabiatıyla kıytırık değildir. Hatırlayın, nerelerden geldik. Şanlıurfa’nın hava meydanı, hakeza domuzuna yolları mı vardı? Nerede? Amma deminden havalimanından çıkıyorsun, Karaköprü’den merkeze birlik uç düzenlemeleriyle, seçkin şeyiyle, altyapısıyla, üstyapısıyla alelacayip bire bir Türkiye, alelacayip bire bir Şanlıurfa.”

İbrahim Tatlıses’in “Nöbet değiştirmeden İstanbul’dan Şanlıurfa’ya geliyorsun” demesi konusunda Reisicumhur Erdoğan, “Vaktiyle 24 saatti, herhalde şimdi 12-13 saat.” karşılığını verdi.

“81 ilimizde 208 üniversitemiz var”

Bu bayrı mücadelenin bildirme zor kısmının geride kaldığını dile getiren Erdoğan, şu değerlendirmeyi yaptı:

“Çıktı ödediğimiz bedellerin, çektiğimiz acıların, yaptığımız fedakarlıkların, döktüğümüz alın terlerinin karşılığını ahiz vakti gelmiştir. Bunu sizlerle alacağız. Hazreti Mevlana’nın o pergel metaforuna makul şekilde, bire bir ayağımızı ülkemize ve değerlerimize sabitleyip, diğeriyle tamlık dünyayı kuşatacağımız bir dönemdeyiz. Çıktı dünyaya şöyle bakacağız, tığ dünyaya değil, dünya Türkiye’ye baksın. Bunu, sizlerle beraber başaracağız. Gençlerimizin bilgisi, donanımı, arı güveni Türkiye Yüzyılının genişlik balaban teminatıdır. Hamasetle, demagojiyle, yalanla, çarpıtmayla yönlendirilemeyecek bu gençliğin azim ve cesaretinden aldığımız güçle nereye hazırlanıyoruz? 2023’e. Ülkemize bugüne kadar kazandırdığımız nişane ve hizmetleri anlatırken çabucak temel penceresinin önüne çekilmeye çalışılan perdeleri açıyoruz. Göreve geldik, Türkiye’da 76 üniversite vardı ama demin 81 ilimizde 208 üniversitemiz var.”

Bu sırada İbrahim Tatlıses’in “Oxford vardı bile biz mi gitmedik?” şeklindeki esprisi gülüşmelere hastalık oldu.

“Şanlıurfa’dahi aynı iş devrimini yaptık”

Türkiye Cumhuriyeti’nin her şeye müstahak olduğunu vurgulayan Tatlıses, bu saatten sonra Cumhur Reisi Erdoğan’ın birlikte olduğunun altını çizdi.

Cezaevindeyken ülfet ettiği Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “İbrahim Satış, ego belediye reisi oldum hemen İstanbul’a hizmet verebilirim, benim niyetim bu değil. Benim niyetin Türkiye Cumhuriyeti’hangi hizmet yöneltmek.” dediğini nâkil Tatlıses, “Başvekil oldu, Reisicumhur oldu, bilahare bile başkan oldu. Ne oldu komutan yapmazdınız? Sayın Cumhurbaşkanımız ahali adamıdır, halk insanıdır. El adamı olduğu üzere başımın üzerinde taşıyorum.” şeklinde konuştu.

Şanlıurfa’nın Cumhur Reisi Erdoğan’ı çok sevip saydığını vurgulayan Tatlıses, Şanlıurfalılara, “Bu seçimde sakın bizi boydak bırakmayın.” diye seslendi.

Reisicumhur Erdoğan, “İbrahim Koca, sözün özünü tekraren rapor etti iyi olsun.” karşılığını verdi.

Zihinlerinde bile kalplerinde dahi yarın üzere ne yapacaklarının ne yapmaları gerektiğinin olduğuna belen fail Erdoğan, “Bay Kemal, güya zihinde ne var hangi yok bunları anlatıyormuş. Elin birilerini toparlamış, etmiş, uyuyanlar mı ararsın, bunun beraberinde hangi dediği anlaşılmayan sözler mi anlarsın… Hakeza tıpkı ebat. Biz üstelik dedik ki biz, Şanlıurfa’dahi beyin devrimi yapacağız. ve Şanlıurfa’üstelik aynı mezhep devrimini yaptık ve açıkladık. Anlayış orada değil, önsezi Şanlıurfa’birlikte. ve yarına dayalı vizyonun kalemşörleri gençler, sizsiniz. Kendinize güvenin, inanın. ve yarının programını üstelik projesini bile sizler hazırlayacaksınız, beraber hazırlayacağız. Bunu kimse inkar edemez. Peygamberler şehri burası.”

(Sürecek)

Share: